MAERSK tedarik zinciri yönetimindeki başarısıyla dikkat çeken köklü bir nakliye firmasıdır. Dünyanın En Büyük 10 Deniz Taşımacılığı Şirketi arasında yer alan işletme, birçok firma gibi 2020’li yıllarda bazı sorunlarla yüzleşmiştir. Ancak tedarik zinciri konusundaki yönetim stratejilerinin bu zorlukları aşmada yardımcı olduğu görülebilir. Kaleme aldığımız bu içerikte firmanın geçmiş dönemde karşılaştığı sorunları ve bunlar için ürettiği çözümleri anlattık.
MAERSK’in Covid-19 Döneminde Yüzleştiği Zorluklar Nelerdi?
Covid-19 kısıtlamaları, global ölçekte operasyonlar yürüten birçok büyük firmayı derinden etkilemiştir. Maersk de bu süreçte krizlerle yüzleşen firmalar arasındadır. Şirketin web sitesinde yer alan bir makalede, operasyonlarda karşılaşılan en büyük sorunların kısıtlamaların gevşediği dönemlerde başladığı ifade edilir. Söz konusu kısıtlamaların genişlemesi, işletmeye bağlı olan liman, terminal ve depoların küresel darboğaz noktalarına dönüşmesine sebep olmuştur. Pandemi nedeniyle biriken talepler ise sevkiyat, depolama ve stok yönetimi gibi süreçlerde bir karmaşa yaratmıştır. Ancak firma, gelişmiş tedarik zinciri sistemi ve buna getirdiği yenilikler sayesinde söz konusu krizlerin üstesinden gelmeyi başarmıştır.
MAERSK Tedarik Zincirinde Hangi Yaklaşımları Geliştirdi?
Maersk, Covid-19 sonrasındaki süreçte tedarik zinciri operasyonlarında yaşanan problemleri çözmek için aşağıdaki yöntemleri uygulamıştır:
Operasyonların Genişlendirilmesi
Pandemi döneminden sonra Maersk’in rotalarında ciddi bir değişiklik yaptığını görmek mümkündür. Firma, operasyonlarını daha az kullanılan rotalardan yoğun bir biçimde ihtiyaç duyulan Transpasifik ticaret hatlarına kaydırmıştır. Bu strateji, şirketin talebin yoğun olduğu bölgelere odaklanarak operasyonlarını optimize etmesini kolaylaştırmıştır. Şirket, bu süreçte genişleme stratejisine uygun olarak esnek bir yaklaşım benimsemiştir.
Teknolojik İyileştirmeler
Artan taleplerin yarattığı yoğunluk ve karmaşanın kargo takibi konusunda bazı ihtiyaçlar yarattığını söylemek mümkündür. Firma, bu talepleri kontrol edebilmek ve sevkiyat süreçlerindeki karışıklığı önlemek için güçlü bir izleme altyapısı geliştirmiş ve müşterilere gerçek zamanlı bir görünürlük sağlamıştır. Söz konusu sistemler ise operasyonların daha iyi yönetilmesine yardımcı olmuştur. Harvard Business Review’de yayınlanan bir araştırmaya göre, sürdürülebilirlik odaklı tedarik zinciri teknolojilerinin firmanın özellikle Asya-Pasifik bölgesindeki gücünü artırmasını sağlamıştır.
İnovatif Tedarik Zinciri Yaklaşımları
Maersk, başarısını mevcut operasyonlarını genişletmenin yanı sıra tedarik zinciri süreçlerinde inovatif çözümler üretmiş olmasına borçludur. Bu yaklaşımlar, firmanın iş hacmini büyütmesini ve operasyonlarını başarılı bir biçimde yürütmesini sağlamıştır. Şirketin pandemi döneminden sonra geliştirdiği başlıca stratejiler şunlardır:
Innosight İşbirliği
Innosight, global firmalara iş stratejisi geliştirme konusunda destek veren küresel bir danışmanlık şirketidir. Maersk, bu firmayla el sıkışarak operasyonları için yenilikçi çözümler geliştirme konusunda başarılı olmuştur. Söz konusu işbirliği, şirketin pek çok konuda daha geniş bir bakış açısı kazanmasını sağlamıştır. Köklü bir firma olan Maersk tedarik zinciri süreçlerinde Innosight ile el sıkışarak operasyonlarını daha inovatif hâle getirmeyi ve kapasitesini geliştirmeyi başarmıştır. Söz konusu anlaşma aynı zamanda inovasyon sürecinin hızlanmasını ve çeşitli sektörlerden gelen uzmanların bu sürece entegre edilmesini sağlamıştır.
Özel İnovasyon Merkezlerinin Kurulması
Pandeminin global ticaret trendlerini büyük ölçüde değiştirdiğini ve gelişimi zaruri kıldığını söylemek gerekir. Maersk tedarik zinciri süreçlerini iyileştirmek için 2021 yılında özel bir inovasyon merkezi kurmuştur. Bu merkezde farklı departmanlardan uzmanları bir araya getirerek mevcut operasyonlar ve ileri vadeli planlar için çözümler geliştirmiştir. Söz konusu inovasyon merkezi aynı zamanda firmanın kriz dönemlerindeki zorluklarla başa çıkmasını ve ileri vadeli hedeflere odaklanmasını kolaylaştırmıştır.
Üç Sistem Tasarımı İlkesi
Üç sistem tasarımı ilkesi Maersk’in Covid-19 döneminden sonra başarıya ulaşmasını sağlayan bir prensipler bütünü olarak tanımlanabilir. Bu sistem tasarımının temel amacı kurumsal öncelikleri belirleyerek iş stratejisini buna uygun bir biçimde geliştirmektir. Bahsedilen prensipler, yönetişimin iç ve dış süreçlerinin düzenlenerek tekrarlanabilir hâle getirilmesini amaçlar. Başka bir ifadeyle Maersk tedarik zinciri çözümlerinde sadece Covid-19’un olumsuz etkilerini gidermeyi değil aynı zamanda inovasyonu ve dinamizmi kalıcı hâle getirmeyi amaçlamıştır. Söz konusu sürecin bileşenleri şunlardır:
- Kurumsal Öncelikler: Maersk tedarik zinciri çözümlerini geliştirirken kurumsal önceliklere odaklanmayı amaçlayan bir sistem benimsedi.
- Etkili Yönetim: Etkili yönetişim ve iç/dış arayüzlerin düzenlenmesi, süreçlerin tekrarlanabilirliği ve merkezin tam kaynak kullanımı, şirketin inovasyon sürecini yönlendiren temel ilkelere dönüştü.
- Geleceğe Yönelik Çözümler: Firmanın geliştirdiği ilkelere dayalı bir sistem tasarımı, sadece mevcut krize değil, gelecekteki belirsizliklere karşı da direnç sağlama amacını taşıdı.
MAERSK Tedarik Zinciri Yaklaşımları Nasıl Başarılı Oldu?
Maersk tarafından geliştirilen yaklaşımların başarılı olmasını sağlayan başlıca etkenler şunlardır:
Gerçek Zamanlı Bilgi Alışverişi
Üretimden müşteri sonrası desteğe kadar uzanan tedarik sürecinin en önemli unsurlarından biri bilgidir. Şirkete bağlı birimlerin doğru kararları alabilmesi için süreçlerden haberdar olması gerekir. Maersk tedarik zinciri yaklaşımında gerçek zamanlı bilgi alışverişini teşvik ederek operasyonel verimliliğini büyük ölçüde artırmıştır. Bu bilgi alışverişi, şirketin hızlı karar almasını ve müşteri taleplerine anında yanıt verme becerisine sahip olmasını sağlamıştır. Şeffaflık, söz konusu aktarımın getirdiği bir diğer olumlu etkidir. Bu alışveriş, tedarik zincirinin her aşamasında şeffaflığı ve dolayısıyla müşteri güvenini artırmıştır.
Bütünsel Yaklaşım
Maersk’i Covid-19 sonrası süreçte başarılı kılan bir diğer husus da spesifik sorunlara odaklanan spot çözümler yerine bütüncül bir yaklaşıma odaklanmış olmasıdır. Firma, bu süreçte problemleri tekil olarak ele almak yerine bunları ortaya çıkaran durumları analiz etmiştir. Bu yaklaşımın amacı, problemleri yaratan sistematik süreçleri ortadan kaldırmaktır. Yukarıda bahsedilen inovatif geliştirmeler de büyük ölçüde tekrarlayan sorunları ortadan kaldırmayı ve süreçleri iyileştirmeyi amaçlar. Bahsedilen yaklaşım, firmanın kriz döneminde başarısını sürdürmesini sağlamıştır.
Sonuç olarak; MAERSK, Covid-19 dönemindeki tedarik zinciri zorluklarına karşı etkili stratejiler geliştirdi. Operasyonları genişleterek esnek bir yaklaşım benimsedi, teknolojik iyileştirmelerle bilgi akışını güçlendirdi ve inovatif tedarik zinciri yaklaşımlarıyla başarı elde etti. İşbirlikleri ve özel inovasyon merkezleri sayesinde krizleri aşarak güçlü bir performans sergiledi.