Şirket ortaklıkları, yalnızca faaliyetlerinden elde edilen gelirlerle ilgili değildir. İşletmenin sahip olduğu hisselerin organizasyonu ve devredilmesi de ortaklık esaslarına dayalıdır. Söz konusu varlıklar da işletme kârı olarak kabul edilir. Diğer yandan hisse vergilendirmesi konusunda anonim ve limited işletmelerin kendilerine özgü yönetmelikleri vardır. Hazırladığımız bu blog yazısını okuyarak söz konusu yönetmelikler hakkında detaylı bilgi edinebilirsiniz.
Şirketlerin Hisse Varlıkları Nasıl Tutulur?
Hisse senedi, esas olarak şirket ortaklığını gösteren bir dokümandır. Kamuya arz edilen şirketler paylara bölünür ve her hisse sahibi bu şirketin bir kısmını elinde tutar. Örnek vermek gerekirse, %50 oranında hisseye sahip olan bir kişi şirketin yarısını elinde bulundurur. Bu durum aynı zamanda kâr ortaklığı sağlar. İşletmenin kâr etmesi durumunda elinde senet bulunduran kişiler de payları oranında kazanç elde eder.
Paylara ilişkin hususlar şirketin ana sözleşmesinde belirtilir. Söz konusu varlıklar burada farklı biçimde organize edilir. Örneğin; kurucu hisselerle diğer ortaklık paylarının nitelikleri, kazançları ve durumları farklı olabilir. Ortakların yetki ve sorumlulukları da bahsedilen sözleşmede belirtilir. Kamuya açık payları satın alan kişiler işletme yönetiminde genellikle söz hakkına sahip değildir. Ancak kurucu ortaklar şirketin faaliyetlerine ilişkin kararlar alabilir.
Hisse Vergilendirmesi Nedir?
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayıp ya da ticari faaliyet gösterip gelir elde eden herkes vergi ödemekle yükümlüdür. Bu yükümlülük 3317 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile belirlenir. Şirket ortaklıklarından elde edilen gelirler için de böyle bir mükellefiyet söz konusudur. Bahsedilen kanunun 75’inci maddesinde hisse vergilendirmesine ilişkin şu hüküm yer alır:
“Kaynağı ne olursa olsun aşağıda yazılı iratlar menkul sermaye iradı sayılır:
(Değişik: 21/2/2007-5582/28 md.) Her türlü hisse senedinin kâr payları, (kurucu hisse senetleri ve diğer intifa hisse senetlerine verilen kâr payları ve pay sahiplerine hazırlık dönemi için faiz olarak veya başka adlarla yapılan her türlü ödemeler ile Sermaye Piyasası Kanunu’na göre kurulan yatırım fonları katılma belgelerine ödenen kâr payları ile konut finansmanı fonlarını temsilen ihraç edilen ipoteğe dayalı menkul kıymetlere ve varlık finansmanı fonlarını temsilen ihraç edilen varlığa dayalı menkul kıymetlere ödenen faiz, kâr payı veya benzeri gelirler dahil.”
Kanun maddesinde belirtildiği gibi, Sermaye Piyasası Kurulu tarafından denetlenen, borsalarda işlem gören ve sahiplerine gelir getiren bütün ortaklıklar vergilendirmeye tabiidir. Söz konusu mükellefiyet, hem şahıslar hem kurumlar için geçerlidir. Dolayısıyla, elinde diğer şirketlerden pay burunduran tüzel kişilikler de bu mükellefiyete dâhildir.
Limited Şirketlerde Hisse Vergilendirmesi Nasıl Olur?
Hisse satışından elde edilen kârlar “Ticari kazanç” olarak tanımlanır. Limited şirketlerde pay devri, yazılı bir devir sözleşmesi ile gerçekleşir ve sözleşmedeki imzaların notere onaylatılması zorunludur. Türk Ticaret Kanunu’nun 209’uncu maddesi uyarınca, devir işleminin hüküm ifade edebilmesi için tarafların şirkete bildirmesi, ortaklar kurulu tarafından onaylanması ve devrin pay defterine işlenmesi gerekmektedir. Anonim şirketlerde ise, hisse devri noterden zorunlu değildir. Hamiline yazılı hisse senetlerinin devri teslimle gerçekleşir, nama yazılı hisse senetleri ise hisse satış sözleşmesi ile devredildikten sonra pay defterine kaydedilir.
Limited şirketlerde hisse devrinin vergilendirilmesi, ortağın gerçek kişi olması durumunda gelir vergisine, kurum veya sermaye şirketi olması durumunda ise kurumlar vergisine tabidir. GVK/80 maddesine göre devir kazancı, elden çıkarma karşılığında alınan para ve menfaatlerin tutarından, maliyet bedelleri ile devir dolayısıyla yapılan giderlerin ve ödenen vergi ve harçların indirilmesiyle bulunur.
Gelir Vergisi Kanunu’nun ilgili maddeleri göz önüne alındığında, limited şirketlerde hisse satışından elde edilen kazançların vergilendirilmesi konusunda belirli kurallar bulunmaktadır. Elde tutma süresi ne olursa olsun hisse satışından sağlanan kazançlar gelir vergisine tabidir ve hesaplama, satış karşılığında alınan para ve menfaatlerin maliyet bedeli ve devir nedeniyle yapılan giderler ile vergi ve harçların indirilmesiyle yapılır.
İktisap bedeli ise Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen toptan eşya fiyat endeksindeki artış oranında güncellenir (Gelir Vergisi Kanunu, Madde 82). Bu nedenle, limited şirket ortaklarının devirler dolayısıyla ileride bir cezalı vergi tarhiyatı ile karşılaşmamaları için, değerleme işlemini önceden yaparak devir sözleşmelerindeki devir bedelini buna göre düzenlemeleri önemlidir.
Anonim Şirketlerde Hisse Vergilendirmesi
Anonim şirketlerde hisse vergilendirmesi, özellikle 4369 sayılı Yasa ile yapılan değişikliklerle önem kazanmıştır. Gelir Vergisi Kanunu’nun eski hali ve 4369 sayılı Yasa öncesi düzenlemelerde, hisse senedi satışları değer artış kazançları arasında yer alarak belirli koşullar altında vergiden istisna edilmişti. Ancak, 4369 sayılı Yasa sonrası yeni düzenlemelerde, hisse senedi satışları kural olarak “diğer kazanç ve iratlar” arasında yer almaktadır. Gelir Vergisi Kanunu’nun 81. maddesinin beşinci bendine göre, Türkiye’de kurulmuş anonim şirketlerin hisse senetlerinden oluşan menkul kıymetler yatırım fonlarının katılma belgelerinin, iktisap tarihinden itibaren bir yıldan fazla süreyle elde tutulduktan sonra satılması halinde elde edilen kazanç vergilendirilmemektedir.
Ancak, bu düzenlemeler hisse senedi kavramına özel bir kazandırmakta ve hisse senedine bağlanmamış ortaklık paylarının satışından sağlanan kazançların vergilendirilmesine açıklık getirilmesi gerekmektedir. Hisse senedi kavramı, özel bir belgeyi ifade ederken, hisse senedine bağlanmamış ortaklık paylarının aynı niteliği taşımadığı belirtilmektedir.
Kurumlar Vergisi mükelleflerinin iştirak hisselerini satmalarından doğan kazançlar normal kurum kazancı olarak kurumlar vergisine tabidir. Ancak, Geçici 23. madde uyarınca iştirak hisselerinin satışından doğan kazancın, satışın yapıldığı yılda kurum sermayesine ilave edilen kısmı, kurumlar vergisinden müstesna tutulmaktadır.
Hisse senedi çıkarmayan anonim şirketlerde ve yasa gereği hisse senedi çıkaramayan limited şirketlerde, hisse vergilendirmesi, bir yıldan fazla elde tutulan hisse senetlerinin satışından doğan kazancın vergilendirilmeyeceği ancak iktisap bedelinin endekslenmesinin mümkün olduğu şekilde açıklanmaktadır. Ayrıca, aynı yıl içinde birden fazla hisse senedi alınıp satılması durumunda kazançların birleştirilerek hesaplanması ve vergilendirme için belirli bir tutarı aşması gerektiği belirtilmiştir (Gelir Vergisi Kanunu, Madde 81/5, 80/1, 82/1, 103).