Haftalık çalışma saatlerinin düşürülmesi son günlerde iş dünyasında sıklıkla konuşuluyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı geçtiğimiz günlerde mesai zamanının haftada 40 saate kadar düşürülebileceğini ifade etmişti. Söz konusu düzenlemeler, verimlilik gibi konularda bazı soru işaretleri yaratıyor. Ancak araştırmalar bize genellikle zannedilenin aksine, uzun mesailerle verimlilik arasında bir ilişki olmadığını gösteriyor.
Çalışma Saatleri Kaç Gün Olmalı?
Türk İş Kanununa göre haftalık maksimum çalışma süresi 45 saat. 45 saatin üzerinde olan çalışma, ek mesai olarak kabul ediliyor. Bazı mesleklerde bu durumun istisnası olsa bile, maaş genellikle söz konusu saat hesaplaması üzerinden veriliyor. Fakat bu sürenin önümüzdeki yıllarda azalabileceği konuşuluyor.
National Libre Of Medicine’da yayınlanan bir makale düşük çalışma saatlerinin sağlık üzerinde olumlu etkilerinin olduğunu gösteriyor. Bu makaleye göre mesai saatlerinin azaltılması uyku kalitesini, fiziksel ve psikolojik sağlığı olumlu yönde etkiliyor. Dolayısıyla söz konusu saatlerde bir düzenleme yaparak çalışan sağlığını olumlu yönde etkilemek mümkün. Peki, bu karar iş verimini nasıl etkiliyor?
Çalışma Saatleri ile Verimlilik Arasındaki İlişki
İzlanda’da yapılan bir çalışma, mesai saatleriyle verimlilik arasında doğru bir orantı olmadığını gösteriyor. 2015 ile 2019 yılları arasında yapılan bu araştırma kamu çalışanlarını konu alıyor. Haftada 40 saat çalışan personelin mesai düzenlerinde bir değişiklik yapılarak çalışma zamanı 35-36 saate indiriliyor. Araştırmanın sonuçları ise personelin daha az çalışarak daha verimli olduğunu ortaya koyuyor.
Yukarıda bahsedilen deneyde farklı branşlardaki kamu çalışanları detaylı bir biçimde incelenmiştir. Muhasebe departmanında çalışan kişilerin çalışma saatleri azaldıktan sonra %6,5 daha fazla fatura işledikleri elde edilen bulgular arasındadır. Aynı şekilde, mesaisi azalan polislerin dosya kapatma konusunda performanslarını sürdürdükleri gözlemlenmiştir. Bahsedilen araştırma, aktif iş süresini azaltarak verimliliğin artırılabileceğini ortaya koyuyor.
Çalışma Saatlerini Neden Azaltmalısınız?
İzlanda örneğine benzer sonuçlar veren pek çok araştırma var. Örneğin Stanford Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma uzun çalışma saatlerinin verimi artırmak şöyle dursun düşürdüğünü ortaya koyuyor. 2014 yılında yapılan bu araştırma, mesai süresi haftada 50 saate çıkan işçilerin üretkenliğinde ciddi bir düşüş olduğunu gösteriyor. Bahsedilen çalışma ideal süre olarak 35 saati öneriyor.
Toronto Üniversitesi’nden organizasyonel davranış uzmanı John Trougakos da mesai sürelerinin azaltılması gerektiğini savunuyor. Trougakos’a göre bir insanın enerjisini sekiz saat boyunca sürdürmesi ve dikkatini bu süre boyunca belli bir işe odaklaması zor. Sekiz saatlik çalışma, kaçınılmaz olarak dikkat dağınıklığına yol açıyor ve verimi düşürüyor. 2015 yılında yapılan bir çalışma da bu savı destekliyor. Söz konusu araştırmaya göre klasik mesai düzeninde çalışan bir personel gününün 2,5 saatini sosyal medyada gezinerek veya internet alışverişi yaparak harcıyor.
Tüm bu çalışmalardan yola çıkarak, verimlilik ile uzun mesailer arasında bir bağ olmadığını, aksine daha az sürelerde çalışan personelin daha verimli olduğunu söyleyebiliriz. Peki, çalışma saatlerini azaltmak mümkün mü?
Çalışma Saatleri Azaltılabilir Mi?
19’uncu yüzyılda Avrupa’da ortalama haftalık çalışma süresi 60 saatti. Özellikle fabrika ve atölye gibi fiziksel efor gerektiren iş yerlerinde günlük mesai zamanı 15-16 saati bulabiliyordu. Bahsedilen rakamlar ortalama süreleri gösteriyor. OECD tarafından yapılan bir araştırma 19’uncu yüzyılda bazı ülkelerde çalışma saatlerinin haftada 90 saate kadar çıkabildiğini ortaya koyuyor.
İşçi hakları konusunda bilincin artması ve teknolojinin gelişmesi bu saatlerin azalmasını sağladı. Örnek vermek gerekirse, 1870 yılında Almanya’da yıllık ortalama çalışma saati 3.284 iken 2017’de 1.354 saate düştü. Aynı şekilde Birleşik Krallık’ta da mesai sürelerinde %40’ın üzerinde bir azalma olduğu görülüyor. Gelişmiş olarak kabul edilen, endüstri sürecini tamamlamış ve yüksek refah seviyesine sahip ülkelerde iş süresinin diğerlerine göre daha az olduğu da biliniyor.
Teknolojinin gelişmesi, insan emeğine duyulan ihtiyacın minimalize edilmesini sağladı. Örnek vermek gerekirse, daha önce saatler süren hesaplama işlerini yapay zeka ile dakikalar içinde yapmak mümkün. Söz konusu gelişmeler işlerin uzun ve verimsiz mesai sürelerine gerek kalmadan tamamlanmasını sağlıyor. 45 saatlik mesai de bu açıdan yeniden değerlendirilmeye açık.
Çalışma Saatlerini Azaltmak İsteyen Şirketler Nelere Dikkat Etmeli?
Pandemi döneminden sonra birçok şirket esnek mesai sistemini benimseyerek çalışma saatlerinde düzenlemeye gitti. Uzaktan ve hibrit iş modellerinin yaygınlaşmasıyla ofiste uzun saatler geçirmenin bir zorunluluk olmadığı anlaşıldı. Ancak böyle bir düzenleme yaparken iş verimini kaybetmemek ve çalışanların disiplinini koruyabilmek için dikkat edilmesi gereken bazı konular var:
Zaman Yönetimine Önem Verin
Personelin kaç saat çalıştığı değil zamanını nasıl kullandığı önemlidir. İyi organize edilmiş bir saat, kontrolsüz birkaç saatten daha verimli olabilir. Bu yüzden, iş verimini artırmak için öncelikle çalışma saatlerini organize etmeniz ve hangi işin ne zaman bitirilmesi gerektiğini planlamanız gerekir. Bütün iş akışını etkin bir biçimde planlayarak verimsizliğin önüne geçebilirsiniz.
Ölçülebilir Hedefler Belirleyin
Ölçülebilir hedefler belirlemek, çalışma saatlerini verimli kullanmak için oldukça önemli. İş teslimi odaklı bir çalışma sistemine geçerek uzun mesailere duyulan ihtiyacı ortadan kaldırabilirsiniz. Metriklerle desteklenen hedefler belirleyerek işlerin tam olarak yapılıp yapılmadığını kontrol etmek mümkün. Diğer yandan, personelinize özerklik vererek sorumluluk almalarını ve işlerini sahiplenmelerini sağlayabilirsiniz.
Gereksiz Görevleri Ortadan Kaldırın
Hızlı bir e-posta ile hâlledilebilecek işler için uzun toplantılar yapmak iyi bir fikir olmayabilir. Gereksiz görevleri ortadan kaldırarak önemli işlere odaklanmak zamanı iyi kullanmanızı sağlayabilir. Bunun için iş akışında bulunan görevleri önceliklendirebilir ve zamanı önceliklere göre yönetebilirsiniz.
Yapay Zekadan Yararlanın
Yapay zeka sistemleri, tekrarlanan rutin işleri otomatize ederek iş yükünü ortadan kaldırmanıza yardımcı olur. Örnek vermek gerekirse, veri analizi sistemlerini kullanarak eldeki datayı yorumlamak ve sınıflandırmak mümkündür. Bu sayede çalışanlarınız daha az iş yüküyle daha çok görev tamamlayabilir. Ayrıca yapay zekadan müşteri taleplerinin yönlendirilmesi gibi alanlarda da yararlanabilirsiniz. Tekrarlayan görevleri YZ sistemleriyle yaparak uzun mesai saatlerine duyulan ihtiyacı ortadan kaldırabilirsiniz.
Sonuç olarak; çalışma saatlerinin azaltılması, iş dünyasında giderek daha fazla tartışılan bir konu haline geliyor. Bu değişiklik, verimlilik ve çalışan sağlığı gibi önemli alanlarda olumlu etkiler gösteriyor. Araştırmalar, uzun mesailerin verimliliği artırmadığını, aksine kısa sürelerde çalışan personelin daha etkili olduğunu ortaya koyuyor. Şirketlerin çalışma saatlerini azaltırken, zaman yönetimine önem vermeleri, ölçülebilir hedefler belirlemeleri, gereksiz görevleri ortadan kaldırmaları ve yapay zekadan yararlanmaları önemlidir. Bu sayede, çalışanların memnuniyeti ve iş verimliliği artırılabilir.