Hamilelik, doğum ve doğum sonrası süreçleri sağlık açısından oldukça titiz davranılması gereken zamanlardır. Çalışma kanunları, işletmelere bu süreçlerde olan çalışanlarına izin verme mükellefiyeti getirir. Gebelik sebebiyle çalışamayacak durumda olan personel doğum izninden yararlanabilir. Sizin için hazırladığımız bu içeriği okuyarak söz konusu iznin koşulları hakkında detaylı bilgi edinebilirsiniz.
Doğum İzni Nedir?
Doğum izni, Türk Çalışma Kanununa göre gebelik sürecinde olan bütün çalışanlara istisnasız olarak tanınan bir haktır. Bu izin, anne ve bebek haklarını koruma altına almayı amaçlar. Söz konusu kanuna göre, gebelik sürecinde olan çalışan herhangi bir hak kaybına uğramadan izne ayrılabilir. İzin süreci doğumdan önce başlar ve doğum sonrasında bir süre devam eder. Bahsedilen işveren tarafından kısıtlanması mümkün değildir.
Hamilelik iznine ilişkin esaslar 4857 Sayılı Türk İş Kanununa göre belirlenir. Bu kanuna göre işveren, çalışma koşulları ve personel ihtiyacı ne olursa olsun doğum yapan çalışana izin sağlamakla yükümlüdür. Dinlenme süreci, çalışanın sağlık durumuna göre artırılabilir veya azaltılabilir. İşveren, sağlık raporuna uygun bir biçimde izin hakkını temin etmekle yükümlüdür.
Doğum İzni Ne Zaman Başlar ve Kaç Gündür?
Gebelik süreci genellikle doğumdan 8 hafta önce kritik bir aşamaya gelir. İzin süreci de genel olarak bu dönemde başlar. Personelin doğumdan önceki üç haftaya kadar çalışma hakkı bulunur. Bu hak ancak personelin rızasıyla kullanılabilir. Hamile olan işçinin doğumdan sekiz hafta öncesine kadar izin kullanma hakkı mevcuttur.
Doğum izinleri toplam on altı haftadır. Bu izin süreci, bebeğin doğumundan sonraki sekiz hafta boyunca devam eder. İzin zamanları, sağlık durumuna göre değişiklik gösterebilir. Örneğin; bazı durumlarda erken istirahat gerekebilir. İşveren, doktor raporuyla tespit edilen zorunlu durumlarda izin hakkı tanıma yükümlülüğüne sahiptir.
Doğum İzni Ücreti Nedir?
Doğum parası, annenin çalışıp çalışmadığına bakılmaksızın devlet tarafından ödenen bir ücrettir. Bu ödeme, SGK primleriyle biriken fon üzerinden sağlanır. Söz konusu ödemenin amacı annenin doğum süresince ihtiyaçlarının karşılanmasıdır. Doğum ücreti, iş yerinden veya kendi ödediği primlerle sigortalı olan kişilere ödenir. Bu paranın ödenmesi için son 1 yıl içinde en az 90 gün prim ödenmiş olması gerekir.
Doğum izninde maaş alınır mı, anne adayı çalışanlar tarafından sık merak edilen sorular arasındadır. Maaşlı olarak çalışıp doğum sebebiyle izne ayrılan personel, maaşını almaya devam eder. İşverenin bu süreçte maaştan kesinti yapma gibi bir tasarrufu yoktur. Söz konusu süreç ücretli izin kapsamında yer aldığı için ödeme devam eder.
Doğum İzni Ücreti Nasıl Hesaplanır?
Doğum izni parası hesaplama işlemi 112 günlük izin üzerinden yapılır. Tutar, son üç ayda alınan toplam maaşın ortalaması üzerinden belirlenir. Bu maaşların günlük ücrete oranla dağılımı hesaplanır. Günlük ücret tespit edildikten sonra bu rakamın 3/2’si doğum ücreti olarak kabul edilir.
Babalar İçin Doğum İzni Koşulları Nelerdir?
Türk İş Kanunu, doğum sürecinde babaların da izin kullanmasına olanak sağlar. Çocuğu olan erkek personel, eşine refakat etmek için bu izinden yararlanabilir. Bu izin süresi özel sektör için 5 gün olarak belirlenmiştir. Devlet memurlarının ise 10 güne kadar izin hakkı vardır. Bahsedilen süre, doktor raporuna ve zorunlu refakat gerektiren durumlara göre artırılabilir.
Babalık izninden faydalanmak için aynı iş yerinde en az bir yıldır çalışıyor olmak gerekir. Bu izin, doğumdan sonraki bir yıl içinde kullanılabilir. İşveren, bu süreçte personelin ücretini ödemekle yükümlüdür. İzinden yararlanmak isteyen çalışan iş yerine yazılı bildirim yapmalıdır. Özel firmaların bu süreyi daha uzun tutma hakkı vardır ancak en az 5 gün izin vermek zorunludur.
Süt İzni Nedir ve Ne Zaman Başlar?
Süt izni, çalışan annelerin bebeklerini emzirmesi için tanınan bir haktır. Bu hak, gün içinde verilen izinlerle kullanılır. Yeni bebeği olan çalışanlar emzirme süreci boyunca bu olanaktan yararlanabilir. Emzirme süresi, özel sektörde günde en az 1,5 saat olmak zorundadır. Firma dilerse daha fazla izin verebilir. Devlet memurlarının ise günde ilk 6 ay günde 3 saat, sonraki 6 ayda ise günde 1,5 saat hakkı bulunur.
Emzirme hakkı, gün içinde personelin belirleyeceği saatlerde kullanılır. Bu hak, doğum izninden farklı olarak değerlendirilir ve çalışma süresince geçerlidir. Süreler bebeklerin beslenme ihtiyacına göre değişebilir. Personel, bu izni kullanmak için önceden işverene bildirim yapmakla yükümlü değildir. Diğer yandan, süt izninin kullanılmaması durumunda hak sahibi olunan süre nakde çevrilemez.
Doğum İzni Süresi Bittiğinde Ne Olur?
Doğum izinleri, ücretli izin kapsamındadır. Çalışan, izin kullandıktan sonra işyerine dönebilir. Diğer yandan personelin bu süreçte 6 aya kadar ücretsiz izin alma hakkı da bulunur. İş akdi, gerek doğum dinlenmesinde gerekse sonraki ücretsiz izin sürecinde geçerliliğini korur. Bu süreçlerin hiçbirinde iş akdi feshedilemez.
Ücretsiz izin sürecinde çalışana maaş ödenmez. Ancak sigorta primlerinin bu süre boyunca eksiksiz olarak ödenmesi gerekir. Diğer yandan, doğum izninden sonra bu hakkı kullanan personel İşkur tarafından verilen Ücretsiz İzin Ödeneğinden yararlanabilir. Çalışan, bu süre boyunca işveren tarafından sağlanması gereken bütün haklardan yararlanmaya devam eder.
Doğum İzni, Erken Doğum Durumunda Nasıl Kullanılır?
Erken doğum ve sezaryen gerektiren durumlarda dinlenme süreci oldukça önemlidir. Bu tür doğumlarda izin koşulları da doğal olarak değişir. Gebeliğin 35’inci haftasında doğum yapılması hâlinde fazladan 9 hafta daha doğum izni bulunur. Yeni doğum yapan çalışan, sağlık riski tamamen ortadan kalkana kadar dinlenme hakkına sahiptir.
Erken doğum izni için doktor raporu gerekir. Doğumdan sonra ücretsiz izin kullanma hakkı bu durumda da geçerlidir. Personel, dilediği takdirde işverene dilekçe vererek söz konusu haktan yararlanabilir. Uzun süreli bir nekahat dönemi gerekiyorsa söz konusu izin süresini uzatmak mümkündür.
Doğum İzni Kullanmak Zorunlu Mudur?
Yukarıda bahsedildiği gibi, personelin doğumdan 8 hafta öncesinden itibaren izin kullanma hakkı bulunur. 37’inci haftaya kadar çalışma hakkı saklı olmakla birlikte bu süreden itibaren doğum izni zorunludur. Hamileliğinin 37’inci haftasında olan bir çalışanı kendi isteği ve izni olsa dâhi çalıştırmak mümkün değildir. Dolayısıyla, söz konusu iznin işveren tarafından personele sağlanması zorunludur.
İş sözleşmesi, gerek doğum dinlenmesinde gerekse bunu takip eden ücretsiz izin sürecinde devam eder. Söz konusu sözleşmenin bu sebepten ötürü feshedilmesi mümkün değildir. Bahsedilen süreçte sigortalılık süresi veya prim gün sayısı konusunda da bir kayıp söz konusu olmaz.
Doğum İzni Yıllık İzinden Kesilebilir Mi?
Doğum izni, her çalışanın doğal hakları arasında yer alan yıllık izinden ayrı değerlendirilen bir durumdur. Doğum dinlenmesi ve onu takip eden ücretsiz izin hakkı, yıllık ücretli iznin hesaplanmasına dâhil edilemez. Yeni doğum yapan çalışan tüm bu süreleri kullanma hakkına sahiptir. Aynı şekilde, personelin doğum istirahati veya ücretsiz izin sebebiyle ek mesaiye bırakılması da mümkün değildir. Sonuç olarak, annelik sürecinde dinlenme hakkını kullanan bir çalışan diğer haklardan da yararlanmaya devam eder.