Her iş yerinin kendine özgü bir kültürü vardır. Bu kültür, organizasyonun davranışlarını ve başarısını belirler. Güvenin hâkim olduğu bir iş kültürünün başarı getirmesi kaçınılmazdır. Personel ile şirket arasındaki güvene dayalı bağların kurulması sağlam ve sarsılmaz bir ekip yaratılmasına yardımcı olur.
Güven Unsuru Nasıl Tanımlanabilir?
Güvenlik, Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi’nde fizyolojik gereksinimlerden hemen sonra gelir. Bireyin kendini gerçekleştirebilmesinin yolu fiziki, mental ve ahlaki açıdan güvende hissetmesinden geçer. Kişi, bu ihtiyacı tamamladıktan sonra aidiyet duygusunu geliştirebilir. İş yeri kültürünü inşa ederken söz konusu duygunun gelişimine uygun bir ortam sağlamak önemlidir. Bu ortamı sağlamanın yolu ise en başta güven tesis etmekten geçer.
“Psikolojik güven, bir takım üyelerinin takımın kişisel risk almak için güvenli olduğuna dair ortak bir inançtır.”
-Dr. Amy Edmondson – Organizasyonel Davranış Uzmanı
https://psychsafety.co.uk/about-psychological-safety
Eldeki verilerle güven unsurunu ekip üyelerinin birlikte hareket edebilmesi için gereken başlıca koşullardan biri olarak tanımlayabiliriz. Aslında ortada gayet anlaşılabilir bir durum var; insanlar güvendikleri kişilerle birlikte hareket etmeyi tercih eder. Bu durum gündelik hayatta olduğu gibi iş yaşamında da geçerli.
İş Yerinde Güvensizlik Belirtileri Nelerdir?
Risk almaktan korkmak güvensizliğin başlıca belirtileri arasında kabul edilebilir. Çalışanlar, kendilerini rahat hissettiklerinde risk alabilir. Bu durum, çalışanların yeni fikirleri öne sürmekten veya mevcut süreçleri değiştirmekten çekinmeleriyle kendini gösterir. Böyle bir atmosferde, insanlar genellikle inovasyon ve gelişim fırsatlarından kaçınır ve mevcut durumda kalmayı tercih ederler. Ayrıca, iş yerinde cesaretsizlik hissedildiğinde, çalışanların kendi yeteneklerine olan güvenleri azalır ve bu da iş performansını olumsuz etkiler.
İş yerinde yaygın bir güvensizlik atmosferi, genellikle dedikodu ve sosyal ilişkilerin zayıflamasına neden olur. Çalışanlar, kendilerini güvensiz hissettiklerinde, diğerleri hakkında olumsuz spekülasyonlara daha eğilimli olabilirler. Bu, iş yerinde dedikodu döngüsünü kuvvetlendirir ve insanların birbirlerine güvenini sarsar. Ayrıca, güvensizlik duygusu, iş arkadaşları arasında samimiyetin azalmasına ve işbirliği eksikliğine yol açabilir. Çalışanlar, diğerlerine açılmakta çekingenlik yaşar ve işle ilgili sorunları çözmek için gerekli olan iletişim ve işbirliği düzeyi düşer. Bu durumda, iş yerinde verimlilik azalır ve çalışanlar arasındaki motivasyon düşer. Sonuç olarak, güvensizliğin hâkim olduğu bir iş yerinde, dedikodu artar ve sosyal ilişkiler zayıflar, bu da iş ortamının genel sağlığını olumsuz etkiler.
Güven, İş Kültürü İçin Neden Önemlidir?
Takım Çalışmasını Güçlendirir
Güven, iş kültüründe takım çalışmasını destekler. İşte bu güven, takım üyelerinin birbirlerine destek olmalarını ve birlikte daha verimli bir şekilde çalışmalarını sağlar. Bu ortam, takım üyelerinin fikirlerini özgürce paylaşmalarına ve birlikte daha etkili kararlar almalarına olanak tanır.
İletişimi Geliştirir
İş kültüründe güven, etkili iletişimin sağlanmasına katkı sağlar. Güvenli bir ortamda çalışanlar, kendilerini ifade etmekten çekinmezler ve düşüncelerini özgürce paylaşırlar. Bu, iş yerinde sağlıklı bir iletişim ortamının oluşmasını sağlar ve çalışanlar arasındaki güven duygusunu pekiştirir.
Risk Almayı Teşvik Eder
İş kültüründeki güven ortamı, çalışanların risk almaya teşvik eder. Güvenli bir ortam, çalışanların yeni fikirleri özgürce paylaşmalarına ve mevcut durumları sorgulamalarına olanak tanır. Bu da inovasyonu teşvik eder ve şirketin rekabet avantajını artırır. Ayrıca, çalışanlar, bir hata yapma korkusu olmadan fikirlerini cesurca ifade edebildiklerinde, daha yaratıcı ve yenilikçi çözümler bulma eğilimindedirler.
İş Yerinde Güven Ortamı Nasıl Sağlanır?
Güven odaklı bir iş kültürü oluşturmak için şu konulara dikkat etmek gerekiyor:
Şeffaflık
Çalışanların ve liderlerin birbirleriyle iletişime geçebildiği bir ortamda güvenin tesis edilmesi hiç zor değil. Bu durum, şeffaflığın iş kültüründe ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Şİrketin bütün paydaşlarının fikirlerini, endişelerini ve önerilerini açık bir biçimde paylaşabildiği bir organizasyonun başarılı olması kaçınılmazdır. Şeffaf bir iş ortamı, bilgiyi paylaşmanın ve işbirliği yapmanın önemini vurgular. Bilgi paylaşımı, işin her seviyesinde verimliliği artırır ve inovasyonu teşvik eder.
Şeffaflık, şirket politikaları, performans beklentileri ve iş süreçleri konusunda dürüstlüğü teşvik eder. Bu da çalışanların adil bir iş ortamında olduğunu hissetmelerini sağlar. Şeffaf bir yönetim tarzı, şirket içinde veya dışında ortaya çıkan kriz durumlarında etkili bir şekilde iletişim kurmayı sağlar. Bu da krizin etkilerini azaltır ve güveni korur. Böyle bir durumda çalışanların hedeflere ulaşma ve performanslarını artırma konusunda motivasyonlarının güçlenmesi kolaylaşır.
Çalışanlara Sorumluluk Vermek
Çalışanlara sorumluluk vermek, iş yerinde güven ortamını artırmanın etkili bir yoludur. Sorumluluk verme, çalışanların kendilerini değerli ve önemli hissetmelerini sağlar çünkü bu, onlara işlerinde daha fazla özerklik ve kontrol sağlar.
Bir işi başarıyla tamamlama ve karar alma süreçlerine katılma fırsatı vermek, çalışanların yeteneklerine güvenmelerini ve kendi potansiyellerini gerçekleştirmelerini teşvik eder. Ayrıca, çalışanların sorumluluk almasını teşvik etmek, şeffaflığı artırır ve iletişimi güçlendirir çünkü bu, çalışanların yöneticilerine güven duymalarını sağlar. Güven ortamı, takım üyelerinin birbirlerine destek olmalarını ve işbirliği yapmalarını teşvik eder, bu da verimliliği artırır ve iş tatminini yükseltir. Sonuç olarak, çalışanlara sorumluluk vermek, iş yerinde güven ortamını geliştirir ve şirketin başarısına katkı sağlar.
Dürüstlük
Dürüstlük, iş kültürü için temel bir unsur olarak kabul edilir çünkü bu, şirketin değerlerini ve etik standartlarını belirler. Şeffaflık ve dürüstlük, çalışanlar arasında güvenin ve saygının oluşmasına katkı sağlar. Şeffaf bir iş kültürü, çalışanların yöneticilere ve birbirlerine açık olmalarını teşvik eder, bu da işbirliği ve takım ruhu ile sonuçlanır. Dürüstlük ayrıca, kurumsal itibarın korunmasına da yardımcı olur; şirketin paydaşları, şeffaf ve dürüst bir yönetim anlayışına sahip olduğunda, şirkete olan güvenlerini artırır ve uzun vadeli ilişkileri güçlendirir. Dürüstlük, iş kültüründe birçok olumlu etki yaratırken, şirket içindeki iletişimi güçlendirir ve çalışanların memnuniyetini artırarak şirketin başarısını destekler.