Kooperatif şirket, Türkiye’de yaygın olarak tercih edilen bir işletme türüdür. Bu işletmeler, yönetim şeması, kazanç ortaklığı ve toplumsal fayda açısından pek çok avantaja sahiptir. Diğer yandan, kooperatif kurarken dikkat edilmesi gereken bazı hususlar da mevcuttur. Sizin için kaleme aldığımız bu içeriği okuyarak söz konusu işletme türü hakkında kapsamlı bilgi edinebilirsiniz.
Kooperatif Şirket Nedir
Kooperatif şirket, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununa göre faaliyet gösteren bir işletme türüdür. Bu şirket modeli, belirli bir amaç doğrultusunda bir araya gelen paydaşların ortak üretim yapıp hizmet sunmasına dayanır. Söz konusu işletmelerde yapılan üretimden ortaklaşa fayda edilmesi amaçlanır. Bu şirketler, gerek Türkiye’de gerekse dünyanın diğer yerlerinde sosyal ve kültürel kalkınmaya katkı sağlayan bir iş modeli olarak kabul edilir.
Demokratik karar alma mekanizması, kooperatiflerin karakteristiğini oluşturan önemli özelliklerden biridir. Bu işletmelerde kararlar paydaşlar tarafından ortaklaşa bir biçimde alınır. Söz konusu iş modeli, ortakların maddi kazanç elde etmesinin yanı sıra toplumsal kalkınmaya da fayda sağlar.
Kooperatif Şirket Kaç Kişiyle Kurulur?
Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre kooperatif şirket kurmak için en az 7 kişi gerekir. Bu paydaşlar, gerçek kişiler olabileceği gibi tüzel kişilikler de olabilir. Kuruluş için gereken asgari ortak sayısı iş kollarına göre değişiklik gösterir. Örnek vermek gerekirse, tarım satış kooperatif ve birlikleri için en az 50 ortak olması gerekir. Farklı tiplerdeki şirket modellerinde bu sayı değişebilir.
Kooperatiflerin kuruluşu sırasında ortaklara düşen bazı görevler vardır. Paydaşların tamamı belli bir sermaye taahhüdünde bulunmakla mükelleftir. Ortakların birlikte yürütecekleri faaliyetler ana sözleşme ile belirlenir. Paydaşlar, yetki ve sorumluluklarını bu sözleşmeyle belirleme görevine sahiptir.
Kooperatif Şirketlerin Yönetim Şeması Nasıldır?
Yukarıda bahsedildiği gibi, kooperatifler demokratik bir işleyişe sahiptir. Ortakların tamamı, şirkete dair kararlar alma konusuna eşittir. Şirketlerin işleyiş şemasında yönetim kurulu, denetim kurulu ve genel kurul olmak üzere üç organizasyon bulunur. Genel kurul, işletmenin geleceğine dair kararlar alırken yönetim kurulu şirketin günlük işlerinin organizasyonunu sağlar. Söz konusu şirketlerin yönetim şemasında yer alan kurullar ve özellikleri şu şekildedir:
Genel Kurul
Genel kurul, kooperatif şirketlerin en yetkili ortağıdır. Bu organizasyon, işletmenin ortaklarından oluşur ve onların yetkilerini temsil eder. Söz konusu kurulda şirketin işleyişine ve geleceğine dair kararlar alınır. Genel kurulun başlıca görevleri şunlardır:
- Şirket ortaklarına kooperatifin işleyişiyle ilgili bilgi vermek.
- Önceki yıl görev yapan yönetim ve denetim kurullarının faaliyetlerini incelemek.
- Kooperatifin geleceğiyle ilgili kararlar almak
- Yönetim ve denetim kurullarını seçmek.
Yönetim Kurulu
Kooperatifin gündelik işleyişine dair kararların alınmasından yönetim kurulu sorumludur. Bu organizasyon, ana sözleşme hükümlerine göre kurulur. Kurul kararları, kooperatif sözleşmesinin yanı sıra yasalara ve genel kurul tarafından alınan kararlara uygun olmak zorundadır. Söz konusu organizasyonun başlıca görevleri şunlardır:
- Kooperatifin çalışma politikalarını belirlemek
- Şirketin genel işleyişini belirlemek
- Şirket sözleşmesinde karar verilen hükümlerin uygulanıp uygulanmadığını kontrol etmek.
Denetim Kurulu
Denetim kurulu, kooperatif şirketin şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkelerine uygun bir biçimde yönetilmesinden sorumludur. Bu organizasyon, genel kuruldan aldığı yetkiyle işletmenin bütün işlem ve hesaplarını tetkik eder. Şirketin kârlılığı, yapılan harcamalar, işletme içinde veya dışarıya aktarılan kaynaklar denetçilerin sorumluluğundadır. Denetim kurulunun sahip olduğu başlıca yetki ve görevler şunlardır:
- Yıllık bilanço ve hesapların incelenerek genel kurula gönderilmesi.
- Kooperatifin ekonomik işlemlerine dair bilgi toplamak.
- Mâli kayıtların düzenli tutulmasını sağlamak.
- Ekonomik faaliyetleri teftiş etmek.
- Kooperatifin defterlerini en az üç ayda bir defa olmak üzere incelemek.
- Kooperatifin nakit mevcudunu kontrol etmek.
Kimler Kooperatif Şirket Kurabilir?
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup ticaret yapma ehliyetine sahip olan herkes kooperatif şirket kurabilir veya bu işletmelerin ortağı olabilir. Bu koşullara sahip olmak için 18 yaşının üzerinde olmak ve şirket kurma konusunda herhangi bir kısıtlamaya sahip olmamak yeterlidir. Türkiye’de yaşayan yabancıların ve yabancı tüzel kişiliklerin kooperatif kurmasının veya bu işletmelerin paydaşı olmasının kanunen bir mahsuru yoktur. Ancak, şirket kurucuları ana sözleşmede yabancıların ortak olamayacağına dair bir hüküm koyabilir.
Hangi İş Kollarında Kooperatif Şirket Kurulabilir?
Kooperatifler, birçok iş kolunda faaliyet gösterebilir. Türkiye’de bu şirket modelinin başlıca faaliyet alanları arasında gıda, tarım, turizm, sanayi ve inşaat gibi sektörler gösterilebilir. Söz konusu iş modelinin faaliyet gösterebileceği sektörler kanunlar ile belirlenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre izin verilen kooperatif tipleri şunlardır;
Tarım Satış Kooperatifleri
- Esnaf ve Sanatkârlar Kredi Kefalet Kooperatifleri
- Karayolu Yük Taşıma Kooperatifleri
- Karayolu Yolcu Taşıma Kooperatifleri
- Denizyolu Yük Taşıma Kooperatifleri
- Denizyolu Yolcu Taşıma Kooperatifleri
- Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifleri
- Tüketim Kooperatifleri
- Temin Tevzi Kooperatifleri
- Turizm Geliştirme Kooperatifleri
- Küçük Sanat Kooperatifleri
- Yaş Sebze ve Meyve Pazarlama Kooperatifleri
- Pazarcılar İşletme Kooperatifleri
- Üretim ve Pazarlama Kooperatifleri
- Karşılıklı Sigorta Kooperatifleri
- Eğitim Kooperatifleri
- Yenilenebilir Enerji Üretim Kooperatifleri
- Hizmet Kooperatifleri
- Çocuk Bakım Hizmetleri Kooperatifleri
- Bilimsel Araştırma ve Geliştirme Kooperatifleri
- Yayıncılık Kooperatifleri
- Site İşletme Kooperatifleri
- Hâl İşletme Kooperatifleri
Kooperatif Şirket Kurma Aşamaları Nelerdir?
Kooperatif kurmak için ilk olarak kurucular arasında bir “ana sözleşme” hazırlanması gerekir. Bu sözleşme, işletmenin kuruluş amacını ve faaliyet alanını belirler. Paydaşların hak, yetki ve yükümlülükleri de söz konusu sözleşmeyle belirlenir. Bahsedilen anlaşma aynı zamanda yönetim ve denetim kurullarının görevleri ve yetkilerinin belirlenmesini sağlar. Ana sözleşmede yer alması gereken bilgiler şunlardır:
- Kooperatifin adı
- Şirket merkezi
- Ortaklık sıfatını kazandıran ve bunun kaybına sebep olan hâller
- Paydaşların şirkete yatırdığı pay tutarı
- Kooperatif sermayesinin ödenme şekli
- Paydaşların sorumluluk durumu ve derecesi
- Yönetim ve denetim organlarının belirlenmesine ilişkin hükümler
- Kooperatifin temsiline dair hükümler
- Yıllık gelir gider farklarının hesaplanması için kullanılan yöntemler
- Kurucuların kimlik bilgileri, iş ve konut adresleri
Ana sözleşme hazırlandıktan sonra kooperatif şirket kuruluşu noter tesciliyle tamamlanır. Bu aşamadan sonra ise işletmenin Ticaret Siciline tüzel kişilik olarak kaydedilmesi gerekir. İşletmenin faaliyetlerine ve mali durumuna bağlı olarak bazı vergi mükellefiyetleri olabilir. Bu mükellefiyetin kazanımı için vergi dairesine başvuru yapmak gerekir. Söz konusu başvuru yapılıp onaylandıktan sonra kooperatifin kuruluş işlemleri tamamlanır. Şirket, bu aşamadan sonra faaliyetlerine başlayabilir.
Kooperatif Şirketler Hangi Vergileri Öder
Kooperatif işletmeleri kurumlar vergisinden muaftır. Bahsedilen muafiyet için kuruluş aşamasında başvuru yapılması gerekir. Defterlerin düzenli tutulması da bu açıdan oldukça önemlidir. Kooperatif ortağı olan kurumların söz konusu işletmeden bağımsız olan gelir ve giderlerini ortak işletmenin defterine işlememeleri gerekir. İşbirliğine dayalı işletmeler Türk Ticaret Kanununda ticaret şirketi olarak tanımlanır. Söz konusu şirketler, bu sebepten ötürü 213 Sayılı Vergi Usül Kanunun 176 ve 177’inci maddelerine uygun olarak bilanço esasına göre defter tutmakla mükelleftir.
İşbirliği şirketleri, KDV (Katma Değer Vergisi) mükellefiyetine sahiptir. Bu yükümlülüğün bazı istisnaları bulunur. Örneğin, küçük sanayi sitelerinin kurulması amacıyla oluşturulan işletmelerde bazı muafiyetler bulunur. Bu tür işletmelerin arsa ve işyeri satın alırken KDV ödemesi gerekmez. Söz konusu hükümler, 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi kanununun 17’inci maddesine ve alt maddelerine göre belirlenir.
Kooperatif Şirket Kuruluşu İçin Ne Kadar Sermaye Gerekir
Kooperatif işletmelerini hayata geçirmek için yüksek bir sermaye gerekmez. Sermaye alt ve üst limitleri, enflasyon rakamlarına göre değişiklik gösterebilir. Söz konusu işletmelerin toplam kaynağı ortakların taahhüt ettiği payların toplamından oluşur. Her ortağın en az 1 pay etmesi zorunludur. Diğer yandan, taahhüt edilen payların ¼’ü şirket kuruluş aşamasında ödenmelidir. Söz konusu payların kalan kısmı işletme tescili yapıldıktan sonra 24 ay içinde ödenebilir.
Kooperatif Şirketlerin Sağladığı Avantajlar Nelerdir?
Demokratik işleyiş, kooperatiflerin başlıca avantajları arasındadır. Söz konusu işletmelerde bütün paydaşlar karar alma süreçlerine katılım hakkına sahiptir. Ayrıca riskler de ortaklaşa bir biçimde alınır. Bu sayede, üretim araçlarına erişim ve bilgi paylaşımı kolaylaşır. Ortaklar güçlerini birleştirerek büyük yatırımlar yapma ve kâr elde etme şansına da sahiptir.
Kooperatifler, toplumsal kalkınmaya fayda sağlayan şirketlerdir. Örnek olarak, tarım kooperatifleri üreticilerin ürünlerini iyi koşullarda pazarlamasına yardımcı olur. Bu şirketlere ortak olan paydaşlar, üretim kaynağı ve müşteri bulma konusunda kolaylık yaşar. Konut işbirlikleri de söz konusu faydaya örnek gösterilebilir. Bu tür şirketler, paydaşların konut ihtiyacının ortaklaşa çalışmayla karşılanmasını sağlar.
Kooperatif Şirket Kurarken Dikkat Edilmesi Gereken Konular Nelerdir?
İşbirliği şirketleri, sınırlı sermayeye sahiptir. Bu durum, söz konusu işletmelerin başlıca dezavantajları arasındadır. Kooperatiflerin sermayesinin yanı sıra faaliyet alanı da kanunlarla sınırlandırılmıştır. Bu iş modeli yalnızca yukarıda belirtilen sektörlerde uygulanabilir.
Ortak karar mekanizmalarının işleyişi, kooperatif şirketlerde dikkat edilmesi gereken başlıca konulardan biridir. Üyeler arasındaki kavgalar ve hizipleşmeler işbirliği şirketlerinde sık bir biçimde görülür. Bu tür durumlar yönetim kurulunun özerkliğini olumsuz etkileyebilir. Böyle risklerden kaçınmanın yolu ana sözleşmeyi detayı bir biçimde oluşturmaktan geçer. Söz konusu anlaşmada yönetim şemasına ilişkin hükümleri net bir biçimde belirtebilirsiniz. Bu sayede şirketinizin bürokratik sorunlar olmadan işlemesini sağlayabilirsiniz.