2020’li yılların kendine özgü bir dünyası var. Bu dünyada iş hayatında pek çok dönüşüm ve gelişmeye tanık oluyoruz. Bir yandan yapay zeka, makine öğrenmesi gibi teknolojiler diğer yandan ise sürdürülebilirlik trendleriyle ciddi bir dönüşüm söz konusu. Fakat bütün buluşlar ve yenilikler, geçerliliğini hâlâ koruyan teorilerin üzerine inşa edilir. Taylor Bilimsel Yönetim Teorisi, Sanayi Devri’nden günümüzü geçerliliğini koruyan fikirler arasında yer alıyor.
Taylor Bilimsel Yönetim Teorisi Nedir?
Frederick Taylor tarafından geliştirilen bilimsel yönetim teorisi, onun 1879 yılında çalışmaya başladığı sanayi kuruluşlarında yaptığı gözlem ve araştırmalara dayanıyor. Harvard Bilim Okulu’ndan mezun bir mühendis olan Taylor, 30 yılı aşkın bir süreçte yaptığı araştırma ve gözlemlerden yararlanarak 1911 yılında “The Principles Of Scientefic Management (Bilimsel Yönetimin Temelleri)” kitabını kaleme aldı. Bu prensiplerin temel amacı endüstriyel verimliliği artıracak bilimsel ilkeler sunmaktı. Taylor’ın teorisi bugün dâhi modern endüstriyel yönetimin temel taşlarından biri olarak kabul edilir.
Taylor Bilimsel Yönetim Teorisinin İlkeleri Nelerdir?
Taylo Bilimsel Yönetim Teorisinin başlıca prensipleri şunlardır:
- Rivayet değil, bilim: Taylor, iş süreçlerinin rastgele deneyimlere dayalı değil, bilimsel yöntemlerle belirlenmesi gerektiğini savunur. Yani, işçilerin işlerini tesadüflere bırakmak yerine, bilimsel verilere ve yöntemlere dayanarak yapmaları gerektiğini vurgular.
- Çatışma değil, uyum: Taylor, işyerinde uyumun önemini vurgular. İşçiler arasında uyum sağlanması ve işbirliğinin artırılması, verimliliği ve çalışma ortamının kalitesini artırabilir.
- “Bireycilik değil, işbirliği: Taylor, bireysel rekabet yerine işçiler arasında işbirliğini teşvik eder. Ekip çalışması ve ortak hedeflere yönelik çaba, genel iş performansını artırabilir.
- Kısıtlı çıktı yerine maksimum üretim: Taylor, işyerinde sınırlı üretim yerine maksimum verimliliği hedefler. İşçilerin potansiyellerini en üst düzeye çıkararak ve süreçleri optimize ederek daha fazla çıktı elde etmeyi amaçlar.
- “Her bireyin en yüksek verimlilik ve refah düzeyine ulaşması: Taylor, her işçinin potansiyelini en üst düzeye çıkarmayı ve kişisel gelişimlerini teşvik etmeyi önemser. Bu, hem işçilerin hem de işyerinin genel başarısını artırabilir.
Söz konusu prensipleri aşağıdaki unsurlarla açıklamak mümkün.
Bilimsel Yönetim
Frederick Taylor tarafından geliştirilen yönetim teorisi temelde bilimsel yaklaşıma dayanır. Bu teoriye göre işverenler çalışanları bilimsel bir yaklaşım kullanarak seçmeli, eğitmeli ve geliştirmelidir. Bilimsel değerlendirme ise çalışanların iş ahlaklarını, performanslarını, iyi niyet ve yaratıcılıklarını değerlendirmekle mümkündür. İşverenler, personel adaylarını belli konularda değerlendirmeye tutarak iş için en uygun kişileri seçebilir. Yöneticiler, işçilerin bilgilerini toplayıp sınıflandırarak kuralları buna göre belirleyebilir.
İşbirliği
Çalışanlar ile personel arasındaki işbirliği, Taylor Yönetim Teorisi’nin önemli bileşenlerinden biridir. İşçinin gelişimi, işletmenin performansı üzerinde etkilidir. Bu yüzden yöneticiler çalışan ile sürekli iletişim hâlinde olmalı, onların pozitif ve negatif gelişmelerini izlemelidir. Ayrıca, iş ve sorumluluğun yönetim ile işçiler arasında eşit bir biçimde bölünmesi gerekir. Yönetim, işçilere eğitim ve gelişim fırsatları sağlayarak işletmenin sürekliliğine katkıda bulunabilir.
Görev İdeası
Personelin görevi yönetim tarafından en az bir gün önceden planlanmalıdır. Bu planlama Taylor Yönetim Teorisi’nin önemli bileşenleri arasındadır. İşçiye yazılı olarak iletilen talimatlar onun görevlerini yerine getirmesini sağlar. Bu sayede, görev sadece personelin çabasıyla değil, yönetim ile işçinin işbirliği ile gerçekleşir. Dolayısıyla, işin yapılması için her iki tarafın da üzerine düşen görevleri yerine getirmesi gerekir. Görevlerini doğru bir biçimde tamamlayarak işletmenin sürdürülebilirliğine katkıda bulunan işçi ise maaş artışıyla veya ek ücretlerle ödüllendirilir.
Sağlık Desteği
Sanayi Devri’nde rastlanan en büyük problemlerden biri çalışma koşullarının sağlıksızlığıydı. Bu durumun yansımalarını dönemin önemli ekonomi teorilerinden Charles Dickens gibi yazarların romanlarına kadar pek çok eserde görmek mümkün. Frederick Taylor’ın yönetim teorisi ise görevlerin işçilerin sağlığına zarar vermeyecek biçimde düzenlenmesi gerektiğine vurgu yapar. Bu sayede bir yandan işçinin sağlığı korunurken diğer yandan personelin uzun yıllar boyunca mutlu ve müreffeh bir biçimde çalışması sağlanabilir.
“Yönetimin en önemli amacı, işverenin en yüksek refahını sağlarken, her çalışanın da en yüksek refahını sağlamak olmalıdır. ‘En yüksek refah’ terimi, sadece şirket veya sahibi için büyük kârlar değil, aynı zamanda işletmenin her bölümünün en üst düzeye çıkarılması anlamına gelir. Aynı şekilde, her çalışanın en yüksek refahı, onun sınıfındaki insanların genellikle aldığından daha yüksek ücretler alması anlamına gelir, ama bundan da önemlisi, her çalışanın kendi potansiyelinin en üst düzeyine çıkarılmasıdır.”
Frederick Wisdow Taylor – Bilimsel Yönetim Teorisinin Temelleri
Taylor Yönetim Teorisi İşletmelerde Nasıl Uygulanır?
Taylor Yönetim Teorisinin uygulanabilmesi için öncelikle iş süreçlerinin bilimsel bir biçimde analiz edilmesi gerekir. Bu analiz, her iş unsurunun nasıl etkin bir biçimde yerine getirilebileceğini belirler. Söz konusu analizlerden yararlanarak işin adımlarını, süreçlerini ve her adımda kullanılabilecek en uygun yöntemleri belirlemek mümkündür. Örneğin, üretim süreçlerinde zaman etüdü çalışmaları yaparak her görevin optimum süresi belirlenebilir. Bu sayede görev süreci bilimsel olarak yönetilebilir.
İK Yönetimi
İnsan kaynakları uygulamaları da Taylor Yönetim Teorisinde önemli bir yer tutar. Bu teoriye göre, personel adaylarının seçiminde objektif kriterlerin uygulanması elzemdir. Fakat iyi çalışanın seçilmesi tek başına yeterli değil. Personel, işe başladığı andan itibaren sürekli olarak eğitimler almalı ve geliştirilmelidir. Söz konusu eğitimler, personelin yetenek ve becerilerini artırmayı hedefler. Ayrıca iş süreçlerinin verimliliğini destekler.
Personel-Çalışan İşbirliği
Taylor Bilimsel Yönetim Teorisi, işletmelerin verimlilik ve etkinliğini artırmak için çalışanlar ile yönetim arasındaki işbirliğinin önemini vurgular. Bu teoriye göre, yönetim ve personel arasında sağlıklı bir ilişki kurulduğunda, işletme hedeflerine ulaşmak daha kolay olur.
Taylor, çalışanların iş süreçlerini en verimli şekilde gerçekleştirebilmeleri için yönetim ve personel arasındaki koordinasyonun kritik olduğunu savunur. Yönetim, çalışanların ihtiyaçlarını anlamalı ve onları desteklemeli. Aynı zamanda, çalışanlar da yönetimin hedeflerini benimser ve bu doğrultuda hareket eder.
Ortak Hedefler Belirleme
Taylor’a göre, işverenlerin takımların ortak hedefler belirlemelerini ve bu hedeflere ulaşmak için birlikte çalışmalarını teşvik etmeleri önemlidir. Ortak hedefler, takım üyelerinin motivasyonunu artırabilir ve işbirliği yapmalarını kolaylaştırır. Bu kapsamda, ortak hedefler belirlenmeli ve herkes bu hedeflere ulaşmak için çaba göstermelidir. Böylece, işletme genelinde bir işbirliği kültürü oluşacaktır.
Taylor Bilimsel Yönetim Teorisinde Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar Nelerdir?
Frederick W. Taylor tarafından geliştirilen bu teori sanayi döneminde ciddi bir üretkenlik ve refah artışı sağlamıştır. Taylor bilimsel yönetim teorisinin en büyük katkısını da personelin refahı ile üretimin aynı anda mümkün olabileceğini göstermesidir. İşçi molaları, adil çalışma saatleri ve çalışan sağlığını korumaya yönelik önlemler bu teoride ele alınmıştır. Diğer yandan, bu teoriyle ilgili bazı eleştiriler de söz konusudur. Gilbreth, Taylor’ın işçileri sadece makineler gibi gördüğünü ve onların psikolojik ve sosyal ihtiyaçlarını göz ardı ettiğini savunuyordu. Gilbreth, işçilerin motivasyonunu ve iş tatminini de dikkate alması gerektiğini vurguluyordu.
Gilbreth, Taylor’ın işçilere karşı katı ve otoriter bir disiplin anlayışına sahip olduğunu düşünüyordu. Bunun için daha yumuşak ve işbirlikçi bir yönetim tarzının daha etkili olacağını savunuyordu. Taylor Bilimsel Yönetim teorisini uygularken bu konuyu dikkate almakta fayda var.
Frederick W. Taylor Kimdir?
Frederick Winslow Taylor, 1856’da Pennsylvania’da doğdu. Quaker kökenli bir ailede yetişen Taylor, Harvard Bilim Okulu’nda mühendislik eğitimi aldı. Kariyerine Midvale Çelik Şirketi’nde makine mühendisi olarak başladı ve burada sanayi mühendisliği ile işletme yönetimi konularında deneyim kazandı. 1880’lerin sonlarında “Bilimsel Yönetim” teorisini geliştirmeye başlayan Taylor, işçi performansını ve iş süreçlerini sistematik olarak iyileştirmeyi amaçlayan bu yaklaşımla endüstriyel yönetimde devrim niteliğinde değişiklikler getirdi. 1915’te Philadelphia’da hayatını kaybeden Taylor, modern yönetim anlayışının temellerini oluşturmuş önemli bir düşünür olarak kabul edilmektedir.