Teknolojik, sosyal ve kültürel gelişimlerin hızlı bir biçimde gerçekleşmesi, içinde yaşadığımız zamanın gerçekliklerinden biridir. Bu değişimler, yalnızca teknolojiyi ve iş hayatını değil gelişim sürecinde büyüyen kuşağı da etkilemiştir. Z Kuşağı, dijital dönemde doğup büyüyen ilk jenerasyon olarak kabul edilebilir. Bu jenerasyondan çalışanlarınız varsa sizin için hazırladığımız içeriğin devamını okumanızı tavsiye ederiz.
Z Kuşağı Kimdir?
Merriam-Webster Sözlüğü’nde Z Kuşağı 1997 ile 2012 yılları arasında doğan jenerasyon olarak tanımlanır. Söz konusu kuşağın özellikleri ve davranış kalıpları hakkında farklı görüşler olsa da yıl aralığı herkesin mutabık olduğu bir konudur. Büyük bir kısmı 2000’li yıllarda doğan neslin karakteristik özelliği, analog devrin neredeyse tamamen kapandığı bir dönemde büyümüş olmalarıdır. Çocukluk ve ilk gençlik yıllarını dijital teknolojinin gelişmiş olduğu bir dünyada geçiren bu kuşağın çeşitli davranış kalıpları, algıları ve düşünceleri önceki nesillere göre değişiklik gösterebilir.
Z Kuşağını Önceki Jenerasyondan Farklı Kılan Özellikler Nelerdir?
Z kuşağına mensup bir çalışanın önceki jenerasyonlara göre radikal farklılıklara sahip olduğunu söylemek mümkün değildir. Ancak, her neslin kendine özgü özellikleri bulunur. Örnek vermek gerekirse, Z kuşağından önceki jenerasyon olarak kabul edilen milenyaller, analog dönemin kapanıp dijital dönemin açıldığı çağa çocukluk ve erken gençlik dönemlerinde tanıklık etmiştir. Z jenerasyonunun karakteristik özelliği, bilgiye ve teknolojiye olan erişimin diğer kuşaklara göre daha fazla olmasıdır. Bu durum söz konusu nesli inovatif açıdan güçlü kılabilir.
Z Kuşağıyla Çalışan İşletmeler Nelere Dikkat Etmelidir?
Şirketinizde 1997 ile 2005 yılları arasında doğmuş çalışanlarınız varsa insan kaynakları politikanızı buna uygun bir biçimde belirlemeniz faydalı olur. Temel hakların karşılanması ve çalışan deneyimi açısından olumlu bir ortamın yaratılması bütün personeller için geçerli olan koşullardır. Ancak Z kuşağı ile çalışıyorsanız bazı konulara dikkat etmenizi tavsiye ederiz:
Çalışanlarınızın Değer ve Beklentilerini Anlayın
Deloitte tarafından yapılan bir araştırma, Z kuşağının işe yönelik değer ve beklentilerinin diğer jenerasyonlara göre farklı olduğunu gösteriyor. Bu araştırmaya göre, söz konusu neslin işgücünde başarının tanımına dair kendine özgü bir perspektifi var. Çalışma sonuçlarına göre, iş başarısı ve anlamlı işlerde çalışmak bu kuşak için yüksek maaşlardan çok daha önemli bir yere sahip.
Yukarıda bahsedilen Deloitte araştırmasının bir diğer konu başlığı da toplumsal sorumluluklardır. Bu çalışma, bahsedilen yaş aralığındaki kişilerin şirketlerin toplumsal sorumluluklarını yerine getirmek konusundaki kararlılığının önemsediğini gösterir. Başka bir ifadeyle Z nesli, müşteri olarak sahip olduğu duyarlılıklara çalışan olarak da sahiptir. Bu hususlara dikkat ederek çalışanlarınızın işyerine olan bağlılığını ve sadakatini artırabilirsiniz.
Belirsizlik Korkusunu Hafifletmek İçin Önlemler Alın
2020 yılında ortaya çıkan Covid-19 pandemisi, tüm dünyada radikal dönüşümlere sebep oldu. Bu salgın; gündelik yaşam alışkanlıklarından çalışma modellerine kadar pek çok değişime yol açtı. Z kuşağını en çok etkileyen konulardan biriyse söz konusu pandeminin genellikle ilk gençlik ve üniversite yıllarında yaşanmış olmasıdır. Bu durumu önemli psikolojik gelişim süreçlerinden birinde yaşayan Z neslinin “belirsizlik” konusunda bazı endişelerinin olması normaldir.
Psychcentral’da yayınlanan bir makale, belirsizliğin Z neslinin mental durumunda önemli bir etken olduğundan bahseder. ABD Halk Sağlığı Genel Cerrahı Dr. Vivek Murthy’nin görüşlerine yer verilen bu yazıya göre; pandemi döneminde ortaya çıkan kontrol eksikliği ve gelecek hakkındaki belirsizlik, söz konusu kuşağı diğer jenerasyonlara göre daha fazla etkilemiştir. İş süreçlerinin şeffaf ve belirgin olması, işletmenin sağlığı açısından önemli bir durumdur. Ancak, bu durumun 97-2005 arasında doğan kişileri çalıştıran işletmeler için biraz daha büyük bir öneme sahip olduğunu söyleyebiliriz.
Ekip Çalışmasına Önem Verin
1997 ve sonrasında doğan insanlar iletişim araçlarının yaygınlaştığı dönemde büyümüştür. Ekip çalışması, bu jenerasyonun bir yandan önemsediği diğer yandan avantajlı olduğu bir konudur. Takım ruhu, bütün çalışanlar için önemlidir fakat Z kuşağının bu konuya diğer nesillere göre biraz daha değer verdiğini söyleyebiliriz. Heyecanını ve gerçekçiliğini aynı anda koruyan bir takım yaratarak işyerinde başarı elde edebilirsiniz.
Şeffaflık, netlik ve geri bildirimlerin rolu takım çalışmasında oldukça yüksektir. Bu unsurlar, çalışanlarınıza bir ekip olduklarını hissettirir. Genç bir ekibiniz varsa daha fazla geri bildirim yaparak onları dinamik hâle getirebilirsiniz. Çalışanların rol ve sorumluluklarının belirlendiği bir ekibin avantajı yüksek olacaktır. “Takım Çalışması Nedir ve Neden Önemlidir?” başlıklı içeriğimizi okuyarak bu konuda detaylı bilgi edinebilirsiniz.
Bireysel Katkıları Teşvik Edin
Bireysellik duygusu, modern zamanın getirilerinden biridir. Teknolojinin ve buna bağlı olarak artan refahın gelişimi, toplumlarla birey arasındaki dengenin birey lehine değişmesine sebep olmuştur. Söz konusu değişimlerin yaşandığı dönemde doğup büyüyen Z kuşağının bu durumdan etkilenmemesi söz konusu olamaz. Bahsedilen jenerasyon, işe yapılan bireysel katkılar konusunda diğer nesillere göre daha hassas olabilir.
McKinsey tarafından yapılan bir araştırma, Z neslinin bireysel katkıya önem veren ve amaç odaklı bir kuşak olduğunu doğruluyor. Bu araştırmaya göre, 97 sonrasında doğan kişiler organizasyonda nasıl rollerinin ve katkılarının olduğunu bilmek konusunda diğer nesillere göre daha istekli görünüyor. Bireysel katkıları teşvik etmek, bahsedilen yaş aralığının işe motive olmasını sağlayarak işyerindeki başarıyı artırabilir.
Sonuç olarak; Z Kuşağının beklentileri ve ihtiyaçları, önceki kuşaklara göre biraz daha farklı olabilir. Bu jenerasyondan kişileri çalıştırıyorsanız ekip çalışmasına ve birey ruhuna biraz daha önem vermeniz tavsiye edilir.